The man thinks,
The horse thinks,
The sheep thinks,
The cow thinks,
The dog thinks.
The fish doesn't think.
The fish is mute.
Expressionless.
The fish doesn't think,
Because the fish knows Everything.




üst kata cıkıp kıtlama şekeri ile çay içsek keşke ve jukac da olsa...
kaç gündür aklımda bir fikir var ama bir türlü uygulamaya koyamadım. yaptığım bir iş de yok. iyileşebilmek adına resmen yatıyorum. ama hala iyileşemedim de. :/
mini mini virüslerin bana yaptığına bakın. grip oldum şu yaz gününde üşüyorum. :/
haberleri izlemekteyim ve sinir kat sayım en üst seviyeye ulaştı. Allahım sen büyüksün diyerek sabır çekiyorum. :/

kendi kendime umut dağıtmakla meşgulüm. yarın herşey çok güzel olacak. yarın herşey çok güzel. herşey çok güzel olacak. herşey çok güzel olacak. herşey güzel olacak. herşey güzel olacak. güzel olacak. güzel olacak. güzel. güzel.





04:24
uyuyamadım yahu. birilerine sataşım var. gözlerim agrıyor ama uyuyamıyorum bir türlü. kafama cok taktım sanırım bu yüzden. ama daha önce de dediğim gibi herşey çok güzel olacak. inanıyorum ve bekliyorum. hani inanırsak herşey olur mantıgı ile bekliyorum.


04:40
sabah ezanı da okundu. artık uyumam gerek. o yüzden bir kere daha deneyeceğim. uf.
dört gündür pek iyi haberler almıyorum. ciddiye almamaya çalışsam da üstüme üstüme geliyorlar sanki. bugünü de şükür atlattık diyip deliksiz, kabussuz bir uyku çekmek isitiyorum. çünkü gerçekten yorgun hissediyorum kendimi. ben de insanım ama.
bu iyi olmama halim öncekilerle ilgili şımarıklıgım değil. ciddi anlamda kendime zarar vermişim de farkında değilmişim. :(
iyi değilim.
hem de hiç iyi değilim.
yar bana bir eğlence gerek.
açıp eski türk filmlerinden mi izlesem? şener şenli kemal sunallı bol kahkahalı ama sevgi ve samimiyet dolu o saf insan ilişkilerine dayananlardan...
sinirimi zıplattı yine.
zerre kadar sevgi bırakmıyor.
ama salak olan benim. unutmuşum ki.
"onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
titreme daha fazla kalbim.

bağışla kendini artık onu da
bırak gitsin.
bırak gitsin.

o senin ezel gününden kaderin
sen onu nasılsa bin kere daha
seveceksin"

Birhan Keskin


9a6 tansiyonumla yattıgım yerden tüm günü senin kokunu duymaya calışarak akşam etmişim. ama bu baş ağrısı yok mu seni unutturmaya çalışan... yine de engel olamadı seni daha cok sevmeme neden olan anlarımızı hatırlamama.
tek bir kelime yerinde olmayan dengemi alt üst etti. yada belki de ben bunu yaşamak istediğim için mi kendime eziyet ediyorum bilmiyorum.
ama aslında hep aklımdaydı.
uzayan saçlarıma bile bakarken ayna karşısında durup "tam onun istediği gibi. keşke görebilseydi. o zaman beni beğenir miydi acaba?" diye kendi kendime konuşmalarım, kafa yormalarım hala bitmedi. gecen ay tam 2 yıl oldu. 2 yıl önce beni terk etti. belki de aslında hiç biz olmadık. ben mi kendimi kaptırdım bilmiyorum. ama bir insanı nasıl oldu da hücresine kadar tapar oldum anlamadım.
ve şimdi özledim demiş. bana bunu niye yapıyorsun? =(

Günce arşivi

Okuyucular