
ortaokuldayken kızılderili bir kabilenin kaybolan çocukları olduguma inanırdım.
düşünmezdim. inanırdım!
sonra da babamın babası tarafını gezdiğimiz bir sene kesinlikle araplarla bir bagım oldugunu düşündüm. çocuktum işte.
ama babamın babannesinin kıpkırmızı saçları cam mavisi gözleri vardı. hala aklımdan cıkmaz.
ve böyle böyle ben gerek kendim hakkında gerekse etrafımdaki insanlar yada ailem hakkında cok hikayeler uydurarak çocuklugumu harcadım. ama hep dayımın suçu. seni kömürlükte bulduk şakaları ile çocuk beynimin düzgün işleyişini bozdu. sonra da clementine suç bulmam yersiz olurdu. çocukken nasıl da bayıla bayıla izlerdim. neyse clementin ile ilgili bir ara herkes yeterince konusup yorumlar yapmışlardı.
bugün ise çocuklugumda ayıl bayıla izlediğim bir başka hayal kahramanı olan dorothy i izleyecegim. The Wizard of Oz (oz büyücüsü) isimli filmin en harika versiyonu olan 1939 yılı yapımı filmi bugün izlemek niyetindeyim. ne güzel bir filmdir ki dorothy karakterini canlandıran Judy Garland ın tatlığı da cabası.

bu ayakkabılara bayılıyorum. ben de istiyorum. hala istiyorum hani o kadar çok bayılıyorum.
4 yorum:
annenin kırmızı ayakkabılarını aşırıp koltuk arkasında gizlice dene sebebi. sonrasında bol azar. =)
=)
sanırım bir ayakkabımı kırmızı pullarla ve yapışkanlarla kaplama nedenim olabilir.
Ahaha, geçen gün bizim buralarda taştan yapılmış bi yol var, yanımdaki arkadaşıma dedim ki oz büyücüsü gibi yol. o da anlamadı tabi =) o sarı yol vardı ya ondan bahsetmiştim de neyse :)
sen anladın ama beni, o yüzden öperim=))
-N-
0_o
oz büyücüsünü bilmeyen bir insan evladı mı var? önce şaşırdım sonra da üzüldüm.
neyse ama sen biliyormuşsun ya ben de öperim seni. =)
Yorum Gönder